İMO Bursa’dan sanayiciye tavsiye ve uyarı

GÜNDEM

İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Bursa Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Serdar Atilla Erdem, Çınarcık Barajı ve Bursa'nın Su Kaynaklarının Yönetimi” hakkında basın açıklaması yaparak "Çınarcık Barajı Bursamızın Can Suyudur Dokunma" dedi.

İMO Bursa Şubesi Yönetim Kurulu adına Şube Konferans Salonu’nda basın açıklaması gerçekleştiren İMO Bursa Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Serdar Atilla Erdem, Bursa’nın içme/kullanma suyu ile Uluabat Gölü ve çevresinde yaşanması muhtemel ekolojik bir felaket hakkında tarihe bir not düşmek, kentin su varlıklarını tehdit eden önemli bir çevresel soruna dikkat çekmek, akademik bir Oda olmanın sorumluluğu çerçevesinde çok önemli uyarılarda bulunmak, kamuoyunu bilinçlendirmek için basın açıklamasını gerçekleştirdiklerini söyledi.

İklim değişikliğinin çağımızın en ciddi tehditlerinden biri olarak kabul edilmesi gerektiğini ifade eden Başkan Erdem, şu açıklamalarda bulundu:

“Artan sıcaklıklar, değişen yağış rejimleri ve uzun süreli kuraklıklar dünya genelinde ekosistemleri ve su kaynaklarını tehdit etmektedir. Türkiye, coğrafi yapısı gereği iklim değişikliğinden ciddi biçimde etkilenen ülkeler arasında yer almaktadır. Bir zamanlar su zengini olduğu düşünülen ülkemiz, bugün “su stresi yaşayan ülkeler” sınıfına dahil edilmiştir. Dünya Doğal Kaynaklar Enstitüsü’nün (WRI) 2023 yılında yayımladığı Su Stresi Risk Haritası’nda Türkiye, su sıkıntısı çeken ülkeler arasında 39.sırada, yani “yüksek derecede su riski taşıyan ülkeler” sınıfına yerleştirilmiştir. Bursa’nın içme ve kullanma suyu ihtiyacı tarihsel olarak barajlar, pınar kaynakları ve yeraltı sularıyla karşılanmaktadır. Günümüzde bu ihtiyacın yarısı Doğancı ve Nilüfer barajlarından, diğer yarısı ise yeraltı suları ve doğal kaynaklardan temin edilmektedir. 1983 yılında devreye alınan Doğancı Barajı ile 2007 yılında hizmete giren Nilüfer Barajı, kentin su ihtiyacını karşılamak üzere inşa edilmiştir. 2024 yılı itibarıyla Bursa’nın yıllık su tüketimi 187 milyon metreküp düzeyindedir. Bu miktarın yaklaşık 93 milyon metreküpü barajlardan sağlanırken kalan kısmı kuyu ve kaynak sularından elde edilmektedir.

2050 KENT ANAYASASI VERİLERİNE GÖRE SU YÖNETİMİ PLANLAMASI YAPILMALI

Küresel iklim değişikliğinin etkilerini giderek daha yakından hissettiğimiz bu dönemde, Bursa’nın içme ve kullanma suyu kaynakları ile Uluabat Gölü’nün karşı karşıya olduğu riskleri bilimsel veriler ve teknik gerçeklikler doğrultusunda ortaya koymak İMO Bursa Şubesi olarak asli görevimizdir. Zira bizler, yalnızca mesleki değil aynı zamanda toplumsal sorumluluk taşıyan bir meslek örgütü olarak, yaşamın sürdürülebilirliğini tehdit eden her türlü gelişmeye karşı kamuoyunu bilgilendirme görevini üstlenmekteyiz. Göreve geldiğimiz günden beri her platformda ve her fırsatta dile getirdiğimiz 1/100.000’lik çevre düzeni planı yani Kent Anayasasının neden önemli olduğunu bir kez daha anlatmak için Bursa’nın kaderini etkileyecek olan bu önemli meseleyi kamuoyuna aktararak konunun vahametinin bir kez daha altını çizmek istiyoruz. Sürekli kent anayasası diyerek, ivedilikle hazırlanması ve korunması gerekliliği konusundaki ısrarımız havada kalıyor olabilir, işte bugün gerçekleştirdiğimiz bu toplantı tam olarak bunu tarif edecek çarpıcı bir örnek olacaktır.

VERİLERE GÖRE ÇINARCIK BARAJI’NIN DA BURSA’MIZA YETERSİZ KALACAĞI ORTADA

98 yılında yapılmış kent anayasamızın korunamamış, geliştirilememiş ve tüm kırmızı çizgilerinin delik deşik edilmiş olması önümüzde duran en önemli problemdir. Çınarcık Barajı 1987 yılında DSİ tarafından Bursa’nın gelecek projeksiyonu nüfus ve büyüme açısından planlanırken içme/kullanma suyu, tarımsal sulama ve Uluabat Gölü’nün ekolojik yaşamının sürdürülebilirliği amacıyla projelendirilerek gündeme alınmıştır. Bu aşamada Bursa çevresindeki yakın ve potansiyeli küçük olan su kaynaklarından Bursa'nın uzun vadeli su ihtiyaçlarını karşılamak mümkün olamadığından Çınarcık Barajı’na uzun vadede başvurulmak zorunluluğu çıkmıştır. Bu nedenle Çınarcık barajı içme suyu + tarımsal sulama + enerji amaçlı olarak yeniden çalışılmıştır. Çınarcık Baraj yerinde yıllık ortalama akım 743,4 milyon m³’tür. Bu suyun %77’si Uluabat Gölü’ne çevrilerek enerji üretilmesi ve tarımsal sulama için planlanmıştır. Şu bilgiyi de aktarmak isteriz ki 98 yılında yazılmış olan anayasamızda 2030 yılı nüfusu 2,3 milyon öngörülmüşken bugün yani 2025 yılında 3,2 milyonu aşmıştır. Bu da projeksiyonlarda sapma olabileceğini açıkça ortaya koymaktadır. Şimdi 2050 yılında öngörülen nüfustaki muhtemel sapma ile geçmişteki uygulamalar ve anayasamızın korunamamış olması gerçeğini önümüze koyduğumuzda 2050 yılı için yazacağımız anayasa açısından bizleri endişeye sevk etmektedir. Bu sebeplerle Çınarcık Barajı’nın da Bursa’mıza yetersiz kalacağı ortadayken korunmasının önemini siz basın mensupları aracılığıyla tarihe not düşmek istiyoruz.

ÇINARCIK SADECE İÇME SUYUMUZ İÇİN DEĞİL ULUABAT GÖLÜ’NÜN YAŞAMASI İÇİNDE ÖNEMLİ

Çınarcık Barajı’nın %23’ü içme suyu için planlanmış iken %23’ü tarım sulama, %54’ü de enerjiye ayrılarak kuyruk suyundan Uluabat Gölü’nü beslemek adına planlanmıştır. Sonraki süreçlerde DSİ’nin projeyi tamamlama süreçleri gecikince BUSKİ ile bir protokol yapılarak harcamaları BUSKİ’nin karşılaması şartı ile 145 milyon m³ suyun kullanım hakkı tamamen BUSKİ’ye devredilmiştir. Kalan kısım yine DSİ ile enerji firması arasında protokol yapılarak enerji için tahsis edilmiştir. Yani baraj suyunun 145 milyon m³ suyunun kullanım ve tahsisat hakları tamamen Büyükşehir Belediyemize ait olup enerji üretimi sonrası Uluabat Gölü’nü besleyen kuyruk suyu ise DSİ’ye aittir. Belirtmiş olduğumuz gibi Çınarcık Barajı’nın sadece içme suyu ve enerji temini için değil; Uluabat Gölü’müzün çamur tehdidi altındaki ve sulama ihtiyacının yetersiz kalmasını engellemek adına da planlandığı apaçık ortadadır. Yani Çınarcık barajının şehrimize içme suyu temini açısından önemli olduğu kadar kuyruk suyunun da enerji sonrası Uluabat’a taze su olarak aktarılıyor olması gölün ekolojik yaşamı için son derece önemlidir. Ayrıca Uluabat Gölü’nün İznik Gölü ile aynı kaderi paylaşmaması, oradaki canlı yaşamı ve gölün rehabilite edilerek ekolojik dengesinin korunabilmesi ve elbette tarım sulama ihtiyacının dengede tutulabilmesi adına planlanmıştır.

SANAYİCİLERİMİZ BURSA’NIN CAN SUYU İÇİN BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİNE BASKI KURMAMALI

DSİ bundan yıllar önce 98 kent anayasasındaki nüfus projeksiyonuna göre Çınarcık barajının Bursa için ayrılan 145 milyon m³ içme suyu tahsisatını fazla görerek, 2030 yılında Bursa’nın 2.3 milyon nüfusa ulaşacağı tahminiyle ve yine iyi niyetli bir bakışla sanayicilerin yeraltı su kullanımını azaltmak adına bu miktarın 70 milyon m³’ünü sanayicilere verilmesi için planlama yapmış olabilir. DSİ sonraki süreçlerde Büyükşehir Belediyemiz ile yaptığı anlaşmalar neticesinde barajdaki içme suyu kullanım haklarını BUSKİ’ye devretmiştir. Sonuç olarak 145 milyon m³ suyun kullanım hakkı bugün için tamamen Büyükşehir Belediyemizin tasarrufundadır. Ancak yukarıda bahsetmiş olduğumuz gerekçelerle içinde bulunduğumuz 2025 yılında nüfusun 3,2 milyon olduğu ve üstüne iklim krizinin ve kuraklığın eklendiğini düşünürsek bu planlamanın artık geçerliliğini yitirdiği apaçık ortadadır. Bugün sizlerle paylaşmak istediğimiz tehlike tam da budur! Sanayicilerimizin, gerçekliğini yitiren bu DSİ planlamalarına dayanarak Bursa’nın can suyu olan Çınarcık Barajı’nın içme suyunun Bursa’ya yetmeyeceğini hesaba katmadan Büyükşehir Belediyemize 70 milyon m³’ün kendilerine tahsisi için baskı kuruyor olması kabul edilebilir bir durum değildir.

Geçtiğimiz günlerde Büyükşehir Belediye Başkanımızın Çınarcık Barajındaki 70 milyon m³ suyumuzun sanayiye aktarılacağı yönündeki açıklamasını aceleci ve kent anayasası çalışmalarının ruhuna aykırı düştüğünün altını çizmek isterim. Ayrıca Uluabat Gölümüzün yaşamı için kıymetli olan kuyruk suyundan, batıdaki sanayi bölgelerimizin DSİ ile yapmış olduğu protokollerle 34 milyon m³ civarında suyun TEKNOSAB ve TOSAB’a tahsis edildiği bilinmektedir. Bu sebeple bugünlerde yazmakta olduğumuz 2050 Kent Anayasamızın fizibiliteleri henüz tamamlanmamış, hedef nüfus ve analizler belirlenmemişken, geçerliliğini yitirmiş bu planlamalar üzerinden Çınarcık Barajı’nın suları için hiçbir vaatte bulunmamak en doğru yaklaşım olacaktır.

SANAYİ BÖLGELERİ, BARAJDAKİ CAZİBELİ SUYU DA KULLANMAK İÇİN BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİNE EMRİVAKİ YAPARAK, MALİYETİ DÜŞÜRMEK İSTEMEKTEDİR

Altını çizmek isteriz ki Çınarcık Barajı ile aslen Bursa’nın yaklaşık yıllık 145 milyon metreküp su ihtiyacının karşılaması planlanmışken ve Çınarcık Barajı yapılırken Bursa’nın batısında yapılan sanayi alanları, tarım alanlarını ve Ramsar etkileşim alanını etkileyen ve daha da önemlisi kent anayasası içerisinde bulunmayan TEKNOSAB, TEKSTİL OSB gibi sanayi bölgelerinin, onlarca milyon metreküp su ihtiyacının karşılanması asla amaçlanmamış ve böyle bir planlama yapılmamıştır. Şimdilerde organize sanayi bölgelerinin, şehrimizin can suyu olan Çınarcık Barajı’nın içme suyu için ayrılan miktarının yaklaşık yarısını ve yine Uluabat Gölümüzün yaşayabilmesi için gerekli olan kuyruk suyundan, ileri teknoloji bölgesi olduğunu iddia eden TEKNOSAB tarafından, hangi fizibilitelere dayanarak 18,5 milyon ve TOSAB’ın 14 milyon metreküplük suyu haksızca DSİ’den talep ettiğini anlamakta güçlük çekmekteyiz. Ayrıca bununla yetinmeyip kuyruk suyunu pompajla elde edeceklerinden, maliyetli düşürmek adına da BUSKİ’nin kontrolünde olan barajdaki cazibeli sudan yine bu miktarlarda su talebi için Büyükşehir Belediyesi’ne emrivaki yapıldığının da altını çizmek isteriz.

BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANIMIZ BASKILARA RAĞMEN İRADE GÖSTERECEKTİR

Elbette Büyükşehir Belediye Başkanımız ve DSİ’nin bu detayları dikkate aldığında sorumluluklarında olan geçmiş dönem protokol ve planlamaları askıya alıp, kurulan baskılara direnmesini kendilerinden bekliyoruz. İlk planlamalarda bulunmayan fakat sonraki görüşmelerle TEKNOSAB ve TOSAB ile yapmış olunan ‘kuyruk suyundan sanayiye su tahsisi’ protokolünü tekrar gözden geçirerek iptal edeceklerine, can suyumuz olan Çınarcık Barajı su tahsisatının sadece içme suyu ve kuyruk suyunun da Uluabat Gölü’ne hizmeti noktasında irade göstereceklerinden şüphemiz yoktur.

YAŞANABİLİR BURSA HEDEFİYLE ARTIK BURSA’DAN ALMANIN DEĞİL VERMENİN ZAMANI GELDİĞİNİ HEP BERABER YÜKSEK SESLE VURGULAMALIYIZ

Kuşkusuz sanayi ve sanayicilerimiz bizler için önemlidir ancak bir gün sanayicimize de içme suyu lazım olacaktır. Bu çerçevede Bursa hepimizin bakışıyla sanayicisiyle, yerel yönetimlerimizle meslek odalarımız ve akademik çevrelerle ve elbette vatandaşlarımızla topyekûn yaşanabilir Bursa hedefiyle artık Bursa’dan almanın değil vermenin zamanı geldiğini hep beraber yüksek sesle vurgulamalıyız. Ülkemizde ve şehrimizde kurumuş ve özelliğini kaybetmiş birçok gölümüz ortadayken, İznik Gölü yanı başımızda, çevresindeki sanayi bölgelerine aktarılan su tahsisleri yüzünden can çekişiyorken, Çınarcık barajımızın yapım sebeplerinden biri olan Uluabat Gölü’nü korumak hedefinin nasıl tehlikeye girdiğini bugün burada sizlerle paylaşıyoruz.

SANAYİ YÖNETİMİ VİZYONU; NİCELİK OLARAK GENİŞLEME YERİNE GERÇEK ANLAMDA İLERİ TEKNOLOJİYİ HEDEFLEYEN NİTELİK OLARAK DERİNLEŞEN SANAYİ OLMALIDIR

Kent anayasanın önemi ve kent anayasası içinde olmadan, birilerinin “ben yaptım oldu” anlayışıyla oluşturdukları makro sanayi bölgelerinin yakın gelecekte ne gibi sorunlara yol açacağı aşikardır. Kestel Soğuksu’da yapılmaya çalışılan ve bizim de mahkeme sürecine taşıdığımız sanayi bölgesinin, Gölbaşı su kaynağımızı da tehlikeye atacağını buradan yüksek sesle dile getiriyor ve bir kez daha hatırlatmış oluyoruz. Elbette sanayicimiz de su ihtiyacını karşılamalıdır ancak bunun yolları sadece yeraltı suları ve düşük maliyetlerle su elde etmek adına barajlarımız olmamalıdır. Artık Bursa’ya vermenin zamanı geldi dedik, bu sebeple yüksek maliyetlerle kurulan sanayi alanları “önce Bursa” hedefiyle, gerekli maliyetlere katlanarak alternatif su üretme sistemlerine dönmelidir. Bu konuda her platformda vurguladığımız; sanayicilerimizin bir an önce alt yapısı planlanmış, fizibiliteleri yapılmış, su kullanım ihtiyacını minimuma düşürecek, gerçek manada ileri teknolojiye evrilmeleri en önemli önerilerimizdendir. Ve diyoruz ki nicelik olarak genişlemek yerine nitelik olarak derinleşen sanayi Bursa’nın 2050 hedefi olmalıdır.

SANAYİ BÖLGELERİMİZDE SÜRDÜRÜLEBİLİR SİSTEMLERE YÖNELMELİ

Bu çerçevede önerilerimize devam edecek olursak, mesela Deri OSB’nin yaptığı gibi bölgesel su göletleri oluşturulabilir. Bursa OSB, Nilüfer Deresi’nden günlük 52 bin m³ suyu kendi su üretim tesisinde arıtarak proses suyu olarak yeniden kullanmaktadır. DOSAB’da aynı yöntemle kendi atık suyunu %40 oranında arıtarak yeniden kullanıma sunmaktadır. Mesela yağmur suyu ve atık su için arıtma tesisleri kurularak sanayilerimizde geri dönüşüm yöntemleri ile su ihtiyaçları karşılanabilir. Mesela yine boşa akan derelerimiz, geliştirilecek teknolojik projelerle sanayinin su ihtiyacı için değerlendirilebilir. Mesela ve elbette son tercih olarak, Bursa öncelenerek, gerekiyorsa maliyeti yüksek olan deniz suyu arıtma tesisleri sanayide su temini için değerlendirilebilir. Ama en önemli önerimizi de buradan açıklayarak Bursa kamuoyu ile paylaşmak istiyoruz. Şu an batı bölgemiz için Batı Atıksu ve Akçalar Atıksu Arıtma Tesisleri ile doğu bölgemiz için Doğu Atıksu, Kestel, Gürsu ve Yeşil Çevre Atıksu Arıtma Tesislerinden işlem sonrası çıkan suyun miktarının, Çınarcık Barajı’ndan Bursa’ya içme suyu olarak tahsis edilen su miktarından çok daha fazla olduğunu biliyor muydunuz?

Daha iyi anlaşılabilmesi için örneklendirmek gerekirse TEKNOSAB, Badırga, TOSAB ve Deri OSB’nin hemen yakınındaki Nilüfer Arıtma Tesisi’nin dereye bıraktığı su miktarı günlük 30 bin metreküp civarında yani yıllık 11 milyon metreküptür. Batı Arıtma tesisi ise günlük 87.500 metreküp yani yıllık 32 milyon metreküp, toplam da ise iki arıtma tesisi yılda 43 milyon metreküp suyu derelerimize bırakmaktadırlar. Yine kentin doğusuna bakacak olursak da Doğu Arıtma tesisi doğu bölgesindeki sanayilerimizin yakınında olup günlük 300.000 metreküp yani yıllık 110 milyon metreküp suyu derelerimize deşarj etmektedir.

Sadece bu üç arıtma tesisinin deşarj ettiği yıllık su miktarı, Çınarcık Barajı’nın Bursa için ayırdığı toplam su miktarından bile fazladır. Üstelik Büyükşehir Belediyemize ait olan bu arıtma tesislerindeki evsel atıksular sanayideki arıtma tesislerindeki atıksuyu dönüştürmekten çok daha düşük maliyetli özelliğe sahiptir. OSB yönetimleri hiç vakit kaybetmeden geri dönüşüm tesislerini kurarak sürdürülebilir kalkınma modeline uygun, yeşil mutabakat için ideal bu çözüm ile geri dönüştürülmüş suları sanayiye kazandırmalıdırlar.

BURSA İÇİN, ÇOCUKLARIMIZ VE TORUNLARIMIZ İÇİN

Dünyadan da bir örnek verecek olursak İspanya, bu arıtma tesislerinden çıkan deşarj sularının %75ini sanayi ve tarım gibi organizasyonların su ihtiyacında kullanıyorken Bursa’mızda 1 metreküp bile kullanılmıyor olması düşündürücü değil midir?

İşte İMO Bursa olarak sanayicimize diyoruz ki Bursa için, çocuklarımız ve torunlarımız için, barajlarımızdan ve yeraltı sularımız üzerinden, ucuz maliyetli ve kolay su temini tercihinden vazgeçip bir miktar maliyete katlanarak atıksu arıtma tesislerinden çıkan suyu gerekli teknoloji ile su temini adına sanayilerimize kazandıralım. Devletimiz de bu konuyla alakalı gerekli teşvik ve zorunlu yaptırımları bir an önce hayata geçirsin.

Ayrıca hem DSİ hem BUSKİ önceliğin içme suyu olduğunu tüm protokollere yazmış olmakla birlikte, ilerde içme suyunda bir sıkıntı yaşandığında sanayicilerimize tahsis edilecek olan suyu kesme tehlikesi ortadayken ve yeraltı sularımız da bu iklim krizinde her an tükenme tehlikesi ile karşı karşıyayken, sanayicimizi bu plansızlık içerisinde riskli bir su temini yönteminin ilerleyen süreçlerde çok daha zor bir duruma düşüreceği öngörülebilir bir gerçekliktir.

Bu sebeple sanayicilerimizin planlamalarını Çınarcık Barajı üzerinden değil, alternatif su temini teknolojileri ile planlaması onlar adına da gelecek için verebileceğimiz en güzel tavsiyedir. Ve tekrar belirtmek isteriz ki sanayi yönetim vizyonunda acilen bir değişikliğe ihtiyaç vardır. Ve bu vizyon nicelik olarak genişlemek yerine gerçek manada ileri teknolojiyi hedefleyen nitelikli derinleşme olmalıdır.

Bu sebeple bir kez daha diyoruz ki Bursa’dan almanın vakti geçti, artık sanayicisi ile kurumları ile sermayesi ile akademik çevreleri ile topyekûn 2050 yılında tarımı, turizmi, su kaynakları, sanayisi ile sürdürülebilir, sağlıklı, yaşanabilir, gelecek nesillerimize emanet bırakacağımız bir kent inşası hedefi ile Bursa’ya vermenin tam zamanıdır. Bu, şehrimiz için köprüden önceki son çıkış diye tekrar uyarıyor BURSA HEPİMİZİN DİYORUZ.”

İMO Bursa Şubesi olarak bu sürecin takipçisi olmaya devam edeceğimizi kamuoyuna saygıyla duyuruyoruz.

ÇINARCIK BARAJI ÖZELİNDE SU GÜVENLİĞİ İÇİN ÖNERİLERİMİZ

İMO Bursa Şubesi Yönetim Kurulu’nun konu ile ilgili teknik detayları ve su güvenliğine dair çözüm önerileri ise şöyle:

Çınarcık Barajı’nın Tüm Kapasitesi İçme Suyuna Tahsis Edilmelidir: DSİ’nin başlangıçta öngördüğü gibi bu baraj yalnızca içme/kullanma suyu ve ekolojik denge için kullanılmalı, sanayiye tahsis edilmemelidir.

Uluabat Gölü Özel Çevre Koruma Alanı İlan Edilmelidir: Ekolojik zenginliği ve tarımsal önemi göz önüne alındığında göl çevresinde mutlak koruma önlemleri alınmalı ve su kullanımı kısıtlanmalıdır.

Şeffaf ve Katılımcı Su Yönetimi: Su kaynaklarının yönetimi sürecine meslek odaları, akademik çevreler, sivil toplum kuruluşları ve yerel halk dâhil edilmelidir. Su politikalarında toplumsal fayda gözetilmelidir.

Geri Dönüşümle Su Temini: OSB yönetimleri hiç vakit kaybetmeden geri dönüşüm tesislerini kurarak sürdürülebilir kalkınma modeline uygun, yeşil mutabakat için ideal bu çözüm ile geri dönüştürülmüş suları sanayiye kazandırmalıdırlar.

Artan su kıtlığını önlemek için bir şehir düzeyinde alınabilecek önlemler hem arzı artırmaya hem de talebi azaltmaya yönelik olmalıdır.

Bunun için alınabilecek başlıca tedbirler:

1. Su Kaynaklarının Korunması ve Çeşitlendirilmesi

Yeraltı ve yerüstü su kaynaklarının entegre yönetimi: Aşırı yeraltı suyu çekimi engellenmeli, akiferler izlenmelidir.

Yağmur suyu hasadı: Yeni binalarda zorunlu hale getirilebilir. Park, bahçe gibi alanlarda depolanarak sulamada kullanılabilir.

Atıksu geri kazanımı: Arıtılan gri su, sanayi ve tarımsal sulamada tekrar kullanılabilir.

Deniz suyu arıtımı (desalinasyon): Özellikle kıyı şehirleri için alternatif bir içme suyu kaynağıdır.

2. Su Kaybının ve Kaçakların Önlenmesi

Bu konuda övünerek söyleyebiliriz ki Bursa, BUSKİ sayesinde Türkiye’deki örnek şehirlerden biridir. Bursa’da kayıp kaçak oranı %20 civarındadır.

3. Tüketim Yönetimi ve Farkındalık

Kademeli fiyatlandırma: Su tüketimi arttıkça birim fiyatın artması, israfı caydırır.

Kamu kampanyaları: “Kısa duş”, “musluğu kapat” gibi küçük alışkanlık değişiklikleriyle büyük tasarruflar sağlanabilir.

Tarımda akıllı sulama: Yağmurlama ve damla sulama sistemlerine geçiş teşvik edilmelidir.

4. Sanayide Su Verimliliği

Kapalı devre sistemler: Fabrikalarda suyun defalarca kullanılması sağlanabilir.

Sanayiye alternatif kaynak tahsisi: Endüstriyel su ihtiyacı mümkünse arıtılmış atık sudan ya da deniz suyundan karşılanmalı.

5. Yasal ve Kurumsal Önlemler

Su yönetim planları: Her belediye için ayrı hazırlanmalı ve uygulanması zorunlu hale getirilmeli.

İnşaat ve imar ruhsatlarında su verimliliği kriterleri: Yağmur suyu toplama, düşük debili armatürler gibi uygulamalar şart koşulabilir.

ÇINARCIK BARAJ TESİSLERİNİN KARAKTERİSTİKLERİ

A) HİDROLOJİ

Yağış Alanı : 4,437.60 km2

Yıllık Ortalama Akım : 771.73 hm3

B) BARAJ GÖVDESİ

Amacı : İçme Suyu + Enerji

Tipi : Kil Çekirdekli Kaya Dolgu

  1. (Talvegden) : 123.00 m

Kret Kotu : 333.00 m

Talveg Kotu : 210.00 m

Kret Uzunluğu : 340.00 m

Kret Genişliği : 12.00 m

Memba Şev Eğimi : 1/2, 1/2.25

Mansap Şev Eğimi : 1/2

Baraj Gövde Dolgusu Hacmi ( Batardo dahil ) : 5,838,726 m3

Memba Batardosu Yüksekliği : 32.00 m

Beton Miktarı : 1,653 m3

Betonarme Demir Miktarı : 1,824 ton

C) BARAJ GÖLÜ

Maximum Su Seviyesi ( = Nor. Su Seviyesi ): 330.00 m

Minimum Su Seviyesi : 304.75 m

Ölü Hacim Seviyesi : 292.00 m

Maximum S.S. de Göl Hacmi : 373.00 hm3

Minimum S.S. Göl Hacmi : 186.00 hm3

Ölü Hacim : 122.00 hm3

Aktif Hacim : 187.00 hm3

Maximum Su Seviyesinde Göl Alanı : 1,014 km2

D) DOLUSAVAK

Yeri : Sağ Sahil

Tipi : Karşıdan Alışlı Radyal Kapaklı

Deşarj Kapasitesi : 5 adet 9.00x15.00 m

Yaklaşım Kanalı Kotu : 311.00 m

Dolusavak Eşiği Kret Kotu : 315.00 m

Boşaltım Kanalı Genişliği : 57.00 - 45.00 m

Boşaltım Kanalı Eğimi : 0.05 - 0.60 m

Boşaltım Kanalı Uzunluğu : 293.78 m

Boşaltım Kanalı Tipi : Dikdörtgen Kesitli

Enerji Kırıcı Tipi : Sıçratma Eşikli

Kazı Miktarı : 1,544,509 m3

Beton Miktarı : 73,427 m3

Betonarme Demir Miktarı : 1,283.535 ton

  1. Kapak ve Ank. : 746,040 kg

Kapak Kaldırma Tertibatı : 242,480 kg

Batardo Kapakları : 86,660 kg

E) DERİVASYON TÜNELİ VE DİPSAVAK

Yeri : Sağ Sahil

Tipi : Dairesel kesit

Tünel İç Çapı ve Adedi : 6.00 m, 2 adet

Giriş İnvert Kotu : 213.00 m, her ikisinde

Uzunluğu : 565.00 m, her ikisinde

Çıkış İnvert Kotu : 208.76 m, her ikisinde

Eğimi : 0,0075, her ikisinde

Deşarj Kapasitesi : 829.50 m3/s

Açık Kazı Miktarı : 132,361 m3

Tünel Kazısı Miktarı : 58,306 m3

Açıkta Beton Miktarı : 4,537 m3

Tünel Betonu : 22,393 m3

Açıkta Betonarme Demiri : 159 ton

Tünelde Betonarme Demiri : 1,179 ton

Tünelde Kalıcı Çelik İksa : 625,355 kg

Tünelde Hasır Çelik : 65,812 kg

Tünelde Püskürtme Betonu : 30,401 ton

Cebri Borular ve Mesnetleri : 64,780 kg

F) ULUABAT ENERJİ TÜNELİ

Yeri : Sağ Sahil

Enerji Tüneli Tipi : Dairesel kesit

İç Çapı : 4.50 – 4.00 m

Tünel Adedi : 1 adet

Giriş İnvert Kotu : 294.50 m

Uzunluğu : 513.50 m

Eğimi : 0,001

Açıkta Kazı Miktarı : 973,516 m3

Tünel Kazısı Miktarı : 17,871 m3

Açıkta Beton Miktarı : 19,397 m3

Tünel Betonu : 13,157 m3

Açıkta Betonarme Demiri : 499.896 ton

Tünelde Betonarme Demiri : 839.362 ton

Tünelde Kalıcı Çelik İksa : 323,128 kg

Tünelde Hasır Çelik : 82,058 kg

Tünelde Püskürtme Betonu : 17,478 ton

Ulaşım Bacası Kazısı : 18,542 m3

Ulaşım Bacası Yüksekliği : 360.10 - 290.70 m, h=70.40 m

Kapak Şaftı Yüksekliği : 338.72 - 294.32 m, h=44.40 m

G) DİPSAVAK

Yeri : Sağ Sahilde 1 Nolu Derivasyon Tünelinde

  1. : 66.35 m3/s (MaxSS) 59.04 m3/s (MinSS)

Su Alma Ağzı Giriş Kotu : 288.70 m

Şaft Çapı : 2.00 m

Tehlike Vanası : Karesel Sürgülü Vana 1.50x1.50 m

Ayar Vanası : Howell-Burger Vana ф1.60 m

Enerji Kırıcı Tipi : Tünel içine deşarj

Uluabat Gölü Karakteristikleri

(2015 Yılında yapılan Hacim-Alan tablosuna göre)

Yağış Alanı : 10 555 km2

Yıllık Ortalama Giren Akım : 1 409.7 hm3

  1. Su Kotu (kabul) : 3.00 m

Normal Su Kotu : 4.25 m

Maksimum Su Kotu : 5.50 m

Minimum Su Kotundaki Alan : 110.09 km2

Normal Su Kotundaki Alan : 145.32 km2

Maksimum Su Kotundaki Alan : 164.10 km2

Minimum Su Kotundaki Hacim : 124.87 hm3

Normal Su Kotundaki Hacim : 273.18 hm3

Maksimum Su Kotundaki Hacim : 468.91 hm3

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.